Kanun, Mevzuat, Uyum ve Biz

Kanun, Mevzuat, Uyum ve Biz

Kişilerin verilerinin korunması, mağduriyetlerinin, şikâyetlerinin önüne geçilmesi, değişen ve gelişen teknolojinin getirdikleri vb birçok faktör Devlet otoriterlerinin birçok konuda önlem almasına ve kural koymasına; uyulmamasına karşılık da cezai yaptırım (bebekliğimizden beri cezalar caydırıcılığını koruyor) uygulanmasına yönlendirmiş, böylece hayatımıza yeni kanunlar ve yönetmelikler dahil olmuştur. Unutulmamalıdır ki Kanun’lara uyum bir tercih değil zorunluluktur.

Her kanunun veya yönetmeliğin bir uyum süresi olsa da bizler nedense süreci tamamlamak için ya son tarihi ya da ek tarih verilmesini umarak geçiriyoruz. Önce bir dirençle başlıyoruz ‘Ne gerek vardı, ben böyle yapmıyordum, benim başıma gelmedi, hep bir işleri zorlaştırma çabaları ‘ gibi birçok yakınmalarımız oldu. İster işveren, ister müşteri, isterse de çalışan olalım aslında kök neden olarak bu kanunların veya kuralların neden konulduğunu için için biliyoruz. Mahremiyet sağlanması, koruma, düzen, teknoloji devimi, kontrol, yeni istihdam alanları,  yönetsel kararlar ve etkileşimleri derken hepimizin bir şekilde uzaktan yakından içinde yer aldığı konuları görüyoruz.

İşte bunlardan biri de 23 Ekim 2014 tarihinde kabul edilen ve 5 Kasım 2014 yılında Resmi Gazete yayınlanan 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun’ dur. İlgili kanun;

Ticari iletişimi, hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcıların sorumluluklarını, elektronik iletişim araçlarıyla yapılan sözleşmeler ile elektronik ticarete ilişkin bilgi verme yükümlülüklerini ve uygulanacak yaptırımları düzenlemektedir. 15.07.2015 tarihli ve 29417 Sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan Ticari İletişim ve Ticari Elektronik İletiler Hakkında Yönetmelik (“Yönetmelik”) ile de elektronik iletişim araçlarıyla yapılan ticari iletişime dair bilgi verme yükümlülüklerine ve ticari elektronik iletilerde uyulması gereken hususlara ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir.

İletişim gün geçtikçe önemini arttırmasıyla birlikte mesafelere bakılmaksızın ticari faaliyetler son hızla yürütülmektedir. Bazen hayatımızı kolaylaştıran bu durum bazen de içinden çıkılmaz bir iletişim yığını haline geldi. SMS, E-mail, IVR, Web, Pop-up ticari faaliyetler hatta izinli, izinsiz faaliyetler derken çok yorucu olmaya başladı.  Bu durumun doğal sonucu olarak da kişiler arasında elektronik iletişim araçları vasıtasıyla gerçekleşen ticari faaliyetlerin hukuki çerçevesi de önem kazandı.

Kanun ’da ‘Elektronik ticaret faaliyetinde bulunan gerçek ya da tüzel kişiler olarak tanımlanan hizmet sağlayıcılar ancak alıcıların onayını almak kaydıyla ticari elektronik ileti gönderebilirler. Ticari elektronik ileti gönderimine ilişkin onay, fiziken alınabileceği gibi her türlü elektronik ortamda da alınabilir. Bu doğrultuda alınan onay, alıcının Kanun’dan kaynaklanan ticari elektronik iletiyi reddetme hakkını kullanmasına dek geçerlidir. Alıcılar diledikleri zaman, hiçbir gerekçe belirtmeksizin ticari elektronik iletileri almayı reddetme hakkına sahiptirler’ şeklinde düzenlendi.

Bu kanun ve düzenleme ile de farklı bir ihtiyaç ortaya çıktı. Bu izinler (veriler) nasıl takip ve kontrol edilecek? Şirketler veritabanlarını düzenlese dahi kontrolsüzlük veya zafiyetler oluşma olasılıkları yüksek olacaktı.

Bu nedenle;  6563 sayılı elektronik ticaretin düzenlenmesi hakkındaki kanunun 4 Ocak 2020 tarihinde yayınlanan yönetmeliğine göre; ticari iletişim yapan tüm gerçek ve tüzel kişilerin (Hizmet Sağlayıcılar), ticari iletişim izinlerini aktaracakları İleti Yönetim Sistemi (İYS) adında ulusal bir veri tabanı oluşturuldu. Hizmet sağlayıcılar İYS ’ye kaydolacak ve tüm izinli iletişim adreslerini İYS ’ye aktaracak ve paralel olarak İYS platformunda da izinlerini güncel tutacaklardır. Aynı zamanda izin sahipleri de ister İYS üzerinden isterse Hizmet Sağlayıcılar kanalı ile bu izinlerini sorgulama, değiştirme, iptal etme vb haklara sahip olacaktır. Bu düzenleme için son tarih 16 Şubat idi. Bu tarihe kadar düzenlemelerini tamamlayan Hizmet Sağlayıcılar, Aracı Hizmet Sağlayıcılar ve İYS İş ortakları yanı sıra ek süre uman bir kesim de yine oldu ve umduğunu 31 Mayıs’a kadar buldu J.

Her kurumun bir uyumlanma süresi var. Ancak; eğer Çağrı Merkezi gibi hizmet sağlayıcısıysanız bu konuda öncülük etmeniz; aracılık ettiğiniz projeleri yönlendirmek ve katma değer yaratmak adına önemlidir.  Kişisel ya da kurumsal olarak mağdur olmamak için siz siz olun düzenlemelere sahip çıkan ve bu konuda öncü olan kişi veya kurumlara güvenin çünkü farkındalığı yüksek, vizyonu açık, amacına, mahremiyetine saygılı ve önem verildiği aşikârdır.

Her kanun ve yönetmelik ile yeni tanımlar öğreniyoruz. Bu kanun ve düzenleme ile hayatımıza giren en yaygın kelime ve tanımlar; Ticari ileti, İYS, Hizmet Sağlayıcı, Aracı Hizmet Sağlayıcı, İYS İş Ortağı, İzin, Onay ve benzeridir. Tek tek açıklamalarını yazsam yazımın okunmaması riskine karşı bu tanımlara ulaşabileceğiniz adresleri bırakmayı tercih ediyorum.J EchoCCS şapkası altındaki http://www.izninizle.com web sitemizden veya https://iys.org.tr/iys/sss  web adresinden ulaşabilirsiniz.

Sevgiler.

Önceki

Çağrı Merkezinde Self-Servis Hizmetlerin Gelişimi

Sonraki

Müşteri Deneyimi ve Çağrı Merkezleri,Korona Günlükleri – 4