Müşteri Deneyimi ve Çağrı Merkezleri,Korona Günlükleri – 3
İtalyan ekonomist ve sosyolog Vilfredo Pareto, gelir dağılımındaki eşitsizliği ortaya koymak için zaman ve mekâna bağlı olmadan bütün ülkelerde gelir dağılımını gösteren eğrilerin üst kademelerindeki eğiminin hep aynı kaldığını ifade eden Pareto Kanunu’nu (80-20 kuralı, önemli azın yasası ve etken seyrekliği ilkesi olarak da bilinir.) tanımlamıştır. Kendi bahçesinde yetiştirdiği bezelyelerin %80’inin ektiği bezelye tohumlarının %20’sinden geldiğini keşfeder. Biraz araştırınca ülkesindeki ve hatta dünya üstündeki araziler için de bu durumun geçerli olduğunu görür. Yani dünya üstündeki arazilerin %80’i, nüfusun %20’sinin elindedir. Ve bugün hala dünya servetinin %86’sına dünya nüfusunun %8’i hakimdir.
Zamanla bu prensibi geliştiren diğer ekonomistler, aslında dünya üstündeki birçok alanda bu dengesizliğin olduğunu ortaya koyarlar. Fark edilir ki hayatın bütünü, girdilerle çıktılar arasındaki dengesizlikten oluşur. Bu prensipteki amaç, neden ve sonuçlar arasındaki dengesizliği ortaya koymaktır.
Günlük yaşamımıza dönelim…
Gardırobumuzdaki giysilerin %20’sini, %80 sıklıkla giydiğimizi,
Vaktimizin %80’ini tanıdıklarımızın %20’si ile geçirdiğimizi,
Bizi başarıya götüren yolda çalışmalarımızın %20’sinin etken olduğunu,
Şirketlerin cirosunun %80’ini çalışanlarının %20’si ile elde ettiklerini,
Büyük markaların cirosunun %80’ini müşterilerinin %20’sinden kazandıklarını,
Bağışların %80’inin toplumun %20’si tarafından yapıldığını,
Trafik kazalarının %80’inin sürücülerin %20’sinden kaynaklandığını,
Microsoft’un yaptığı açıklamada, alınan sistemsel hataların %20’sini çözerek, hataların ve çökmelerin %80’nin engellenmesinin mümkün olduğunu paylaştığını, biliyor muydunuz?
Bir düşünün çok çalışınca aslında aynı zamanda verimli de oluyor muyuz? Hedeflerini ve aslında odaklanması gereken doğru yüzdeyi belirlememiş biri sizce başarıya ulaşabilir mi? Başarının sırrı nedir? Ya da hayal ettiğiniz mutluluğun sırrı? Bütün bu soruların tek bir cevabı yok elbette. Ancak etrafımızda başarıya ulaşmış insanların ki başarının tanımı kişisel beklentilerinize göre değişir, net hedefler belirlediğini ve hedefleri doğrultusunda odağını kaybetmeden çalıştığını görürüz. Hedefe ulaşmakta ve başarıyı elde etmekte çalışmanın önemi yadsınamaz bir gerçek ancak doğru yüzdeye odaklanarak çalışmak başarının sırrı.
Başarıya veya mutluluğa giden yolda, yani sen nasıl tanımlıyorsan;
Kendinle yüzleş ve gelişim alanlarını ortaya koy.
Hedeflerini listele.
Hedefler listeni en önemli olandan en az önemli olana doğru sırala.
En az önemli olan hedeflerini ele ve en önemli hedeflerine odaklan.
En önemli hedeflerin doğrultusunda yılmadan çalışmaya devam et.
Ve sadeleşmek… Asıl sır sadeleşmek… Hayatın her alanındaki, her anındaki gereksiz %80’lik kalabalıklardan, eşyalardan kısacası seni verimsizleştiren tüm o %80’den kurtul ve ihtiyacın olan %20’ye odaklan… Unutma ki ‘’sonuçların %80’ini, sebeplerin %20’si oluşturur.”
Yararlandığım Kaynaklar: