Farkındalık bilinci arttırır ve bilinçle de algı artar. Farkındalık, bir nevi özel bir dikkat etme türü üzerine kuruludur. Herhangi bir yargıya varmadan, ister özel hayatımızda isterse iş hayatımızda istekli olarak dikkatli olma halidir.

Bu yönüyle farkındalık kazanmak bize hayatta kolaylık sağlacağı gibi aslında başarılı adımlar için de bir basamaktır.  Çünkü olaylara karşı bakışımızı farklılaştırmak, kurduğumuz bağları veya hareketleri dönüştürecektir. Bir örnek ile gidersek; farkındalığı yüksek yani bilinci açık kişinin okuduğu kitabı algılaması ile okumuş olmak için kitabı okuyan kişinin kitaptan anladıkları, yorumladıkları farklı olacaktır.  Dolayısıyla hayata yansıması da farklı olacaktır. Peki sizce hangisinden beklentimiz yüksek?

İş hayatımızda da bu durum böyledir. Yaptığımız işin farkındaysak; mutlaka daha iyi analiz edebileceğimiz, gelişimine katkı sağlayabileceğimiz, yeri geldiğinde örnek iş sonuçları çıkarabileceğimiz bir döngü olacaktır. Farkındalık arttıkça anlayış, odaklanma artacak sıradan gibi görülen işler sıradan olmaktan çıkacak ve olaylar daha iyi algılanacaktır. Farkındalık bize düşünme, odaklanma ve sorgulama kabiliyeti kazandırır.

Bu da kendimizi tarafsız bir gözle izleyerek kontrolsüz kaldığımız durumları kontrol etmemiz demektir. Farkındalık, potansiyelimizi de değiştirir. Kendimize koyduğumuz dolayısıyla işimize veya özel hayatımıza koyduğumuz sınırlar değişir. Bu değişim insan ilişkilerimizi de olumlu yönde destekler.

Her iyi şey gibi farkındalık da emek, dikkat, istek ve zaman alır.  Fark yaratmak için farkında olalım ve kişisel değişimimize burdan başlayalım. Yapay zekanın hayatımıza hızla yerleşmeye başladığı şu günlerde insan olarak farkımız farkındalığımız olacaktır.

Farkındalığımızın yüksek olduğu, sağlıklı ve nitelikli günlere;

Şengül Korkmaz